Ölümsüzleştiğinde tarih: 21 Nisan 1999
1968 yılında Çorum Mecitözü’ne bağlı Dağsaray köyünde Alevi kökenli yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Çocuk yaşlarda ailesiyle birlikte Çorum’dan İstanbul’un yoksul gecekondu semti Gülsuyu’na göç ederler. Proletarya Partisi’nin etkin olduğu bir çevrede büyüyen Erol Özel, daha çocuk denilebilecek yaşta 12 Eylül 1980 yılında mahallede düzenlenen kitle eylemlerinin içinde yer alır. Örgütlü faaliyetine TMLGB bünyesinde 1989 yılında başlar. Amasya Meslek Yüksek Okulu’nun Elektrik-Elektronik Bölümünde okuduğu dönemde TMLGB Amasya sorumlusu olarak görev alır. Bu süreçte TMLGB’ye yönelik operasyonlarda gözaltına alınmasından kaynaklı örgütle bağı kopar. Tekrar ilişkiye geçmeye çalıştığı bir sırada İstanbul’da yine TMLGB’ye yönelik operasyonlarda gözaltına alınarak 3 ay Bayrampaşa Hapishanesi’nde kalır.
‘91 Mayıs’ında Karadeniz Bölgesine çıkartılan ilk gerilla birliklerinde yer alan Erol Özel, yerel faaliyette aksamalar meydana gelince yeniden yerel örgütlenmede görevlendirilir. Bu süreçte Proletarya Partisi’nin Ordu, Giresun kırsalına gerilla çıkarma hazırlığı evresinde gözaltına alınıp tutuklanır. 1992 yılında ihbarcı-işbirlikçi Necati Şanlı’nın Ordu’da cezalandırılması eyleminden dolayı idam cezasıyla yargılanırken Nevşehir Zindanından ‘93 yılında firar eder. Mart ‘93’de tekrar Karadeniz gerilla birliklerine katılır. Ve o tarihten ölümsüzleştiği 21 Nisan 1999 tarihine kadar Tokat, Amasya, Ordu, Giresun, Sivas, Samsun kırsalında faaliyet yürüten gerilla birliklerinde çeşitli düzeylerde görev alır.
Ölümsüzleştiğinde TKP/ML’nin ileri militanı, Halk Ordusu TİKKO’nun savaşçısıydı.
TOKAT SERKİZ ŞEHİTLERİ
21 Nisan 1999’da Tokat Serkiz’de bir ihbarcı halk düşmanının verdiği bilgiler doğrultusunda köy halkına sezdirmeden, gizlice köyün belirlenmiş birkaç evine düşmanın yerleşmesiyle atılan hücre pususu sonucu çıkan çatışmada TİKKO gerillaları Erol Özel ve Özgür Güler ölümsüzleştiler.
Babasının Erol Özel için yazdığı şiir
Tokat sen başıma neler getirdin
Benim yavrumu da aldın götürdün
Son zamanlar işlerini bitirdin
Dumanlar başından gitmesin Tokat
İçimdeki yara böyle duruyor
Ciğerime hançer gibi vuruyor
Annesi de yavrusunu arıyor
Dumanlar başından gitmesin Tokat
Yavrum Tokat dağlarında yatıyor
Ayrılığı şu sinemi yakıyor
Al kanlara boyanmışta bakıyor
Dumanlar başından gitmesin Tokat
Erol’umu kara teneşire koyardım
Ben yavrumun çamaşırın soyardım
Kendim yıkar kefenine sarardım
Dumanlar başından gitmesin Tokat
Garip Mehmet sen yavruna bakardın
Oğlun cenazesi kendin yıkardın
Hüzünlenip etrafına bakardın
Dumanlar başından gitmesin Tokat