Home » İnandıklarının öznesi olma çabası ve azmi; MEHTAP KARA
Mehtap Kara

İnandıklarının öznesi olma çabası ve azmi; MEHTAP KARA

İnandıklarının öznesi olma çabası ve azmi; MEHTAP KARA

Zorlu yolların yolcusuyuz. Bu yolların yükü ağırdır. Çünkü özgür geleceği yaratmanın düşlerini taşırız omuzlarımızda. Ama şunu da biliriz ki, bu düşlerdir bizi yolların yolcusu yapan. Yükümüzün ağırlığı yürüyüşümüzü biçimlendirir.

İnancın, bilincin, özverinin, cesaretin ve azmin adı oluruz bu kavga yürüyüşünde. Kimi zaman duraksadığımız da olsa, yeniden koyuluruz yollara. Biliriz ki menzile varmak için, namludan çıkan bir mermi durmaz, geri dönmez. Düşlerin menziline yürüyenler için de kavga böyledir. Bu yollarda düşmek de var.

Ama biliyoruz, gelinen noktadan sonra, düşlerimizi gerçeğe dönüştürecek yürekler devam ettirecektir yürüyüşü. Mehtap yoldaşımız, Karadeniz’in Hatice’si, Dersim’in Sevda’sı, ölüm haberini duymak tüm ağırlığıyla yüreklerimize otursa da, onurluyuz, kıvançlıyız seninle. Dolu dolu geçen bir mücadele yaşamıyla, zihinlerimizdeki yerin her zamanki gibi aydınlık. Devrime, kavgamıza ve yoldaşlarımıza bağlılığa adlanmış bir kişilik yaratmanın çabası ve azmiyle tanıdık seni. Umudumuzu hiç yitirmedik. Çünkü biliyoruz ki, düşsek de bu yolda, düşenlerimizle taşınır umutlarımız. Seninle düşüncelerimizi, umutlarımızı taşıyacağız geleceğe. Bu bilinçle duygu ile karşıladık ölüm haberini.

Devrimcilik, devrime inançla var olur. ‹nanç kuru, soyut bir kavram ya da olgu değildir. Devrim düşüncesine götüren nesnel gerçekliği kavramaktan geçer inanç. Devrimci düşüncede ısrar, kararlılık ve pratik duruş inancın derinliğiyle doğrudan ilintilidir. ‹nsan, inandığı düşüncelerin öznesi olabildiği ölçüde, devrimci mücadelenin öznesi olabilir. Koşullar ne olursa olsun, inanan bir kişi, her daim enerjisini, çabasını, kavgasına harcayarak, kendisini ve kavganın eylemini somutlaştırır. Tereddütsüzce partisinin kararlı bir militanı olmanın kıvancıyla yüklenir zamana. Her türden saldırılara, engellere ragmen pusulası elinde menzile yürüyüşünü sürdürür.

Mehtap yoldaş denildiğinde hatırlanması ve söylenmesi gereken ilk şeyler bunlardır. 2000 Temmuz’unda Karadeniz’de gerilla saşarında yerini almıştı Mehtap yoldaş. Gerilla olarak kavganın içinde yer almanın ilk sıkıntıları, güçlükleri, uyumsuzlukları olur. Her gerilla için, yaşadığı bir dizi çelişkiyle savaşma, çatışma dönemidir aynı zamanda. Maddi koşullar ve zorunluluklar, insanın aynasıdır. Birçok noktada kişi kendi gerçekliğiyle hesaplaşmak zorundadır. Bu hesaplaşma doğru yönde yapıldığında, ileriye dönük adımlar atılır ve gelişme sağlanır. Gerilla koşullarının kavranması, bilince çıkartılması ve uyumun yakalanması önemlidir. Mehtap yoldaş, öğrenci kökenli olduğundan edindiği alışkanlıklarıyla, kadın olmanın toplumsal özellikleriyle gerilla alanındaydı. Doğal olarak taşıdığı özellikleri ölçüp biçmek, alışkanlıklarını kalburdan geçirip elemek durumundaydı.

Gerilla alanının askeri disiplini, disiplinli yaşamı ve yaşamsal zorunluluklarıyla cebelleşti Mehtap yoldaş. Disipline gelmemek olarak tanımlanabilecek davranışları çoktu. Ama gelişiminin dinamiği de oradaydı. Yapması gerekenle, kendi gerçekliği arasındaki açı büyüktü.

Bu açıyla yüzleşti. Zayıf yanlarını, eksikliklerini gördü. Amaca ulaşmanın önündeki engellere baktığında bir ölçüde kendini gördü ve sancılı bu süreçlerden başarıyla çıkmasını bildi. Coğrafi koşulların ağırlığı ve insanın zorlanması anlaşılır bir durumdur. Mehtap yoldaş, ilk yıllar yolların uzunluğundan, engebeli zorlu oluşundan, geceleri karanlıktaki yürüyüşünden, kışın oldukça sert ve soğuk şartlarından, yazın ise bunaltıcı sıcaklarından yana zorlandı, etkilendi. Ama ısrarcı özelliklerinden dolayı bunlara karşı durmasını bildi ve kazandı. Bu cebelleşme içinde güçlendi, yoğruldu. Alışkanlıkların kendinde çizdiği sınırların farkına vararak, kendini aşmanın iradesine ulaşmasını bildi. Devrimcileşerek devrimin öznesi olunacağını yaşayarak öğrendi. Birçok yoldaşta belli ölçülerde özgüven sorunu vardır. Her şeyde olduğu gibi güven, özgüven de somuttur. Bu noktalarda toplumsal gerçeklikten dolayı kadınlar daha da zayıf kalmaktadır. Edilgen, pasif, yer yer kararsızca düşünceler, duygular ve davranışlar, mevcut durumu kabullenme hali, idare etme gibi bir dizi özelliği kadın yoldaşlarımızda daha sık görebiliriz. Bütün bu özellikleri kırıp parçalayan ve yaşamın öznesi olan da yine kadın yoldaşlarımız olmuştur. Mehtap yoldaşta da önemli denebilecek oranda özgüven sorunu vardı. Birçok eksikliğini nasıl aştıysa, bu yönlü de güçlenmesini bildi. Bir yanda görev alma isteği, diğer yanda “acaba yapabilir miyim?” düşüncesiyle içten içe yaşanan tereddüt. Başarabilir miyim diye düşünmesi ya da iç geçirmesi onun açıklığıydı. Mütevaziliği kendini bilmesinden geliyordu. Bu da isteklerinin ve yapacaklarının bilincine işaret ediyordu. Görev ve sorumluluk bilincini bu çelişkilerle, süren çatışmalar içinde geliştirdi. Aldığı her görevi kavradığı ölçüde yapabilen bir düzeyle sınırlamadı kendini. Bir adım daha ilerisini düşünerek davrandı. Adım adım kendini değiştirmeyi ve düşlerinin öznesi olmayı başardı Mehtap yoldaş. Yaşamın belirleneni olmaktan çıkıp, belirleyen, öznesi olan bir niteliğe doğru taşıdı kendini. Çünkü inanıyordu. Ve çabasını bu yönde ortaya koymanın örneği oldu.

Devrime, Partiye, yoldaşlarına bağlılıktaki duruşu Mehtap yoldaşın yaşamında önemli bir yere sahipti. Görev bilincini algılayışı Partinin yönelimine, somut adımlarına göre şekillendi hep. Gerilla birimlerinde görev almakla sınırlamadı kendisini. Karadeniz’den Dersim’e uzanan mücadele yürüyüşünde, Partinin belirlediği güzergâha göre şekillendi ve ön saflarda yerini aldı. Sürecin geri yanlarına rağmen ilk gün gibi gerilla heyecanıyla kavgadaki duruşu korumak ve yaşatmak çok önemliydi. Artık farklı bir Mehtap yoldaş vardı. Zincirlerini kırmak, kabuğunu değiştirmek, düşlerinin öznesi olmak, zorlu bir sürecin sonunda yaşamsal öğelere dönüşmüştü Mehtap yoldaşta. Kendine güvenini kazanmış, karar verirken daha bir kendinden emin, daha zorlu görevleri alma konusunda kararlı ve azimli olmuştu. Düşen yoldaşların ardından gözyaşlarına hakim olamazdı. O gözyaşları yoldaşlara bağlılığın, sevginin, onlardaki değerlerimizin adıydı Mehtap yoldaşta. Düşenleri anlatmak, yoldaşlarına taşımak isteğiyle hemen kağıda kaleme sarılması bundandı. Kendisini aşmanın iç rahatlığından dolayı, yer yer geriye dönüp, zamanında yapılan yanlışlar, uygunsuz davranışlar üzerine konuşmalar yapıldığında “neler yapmışız gerçekten” diyerek farklılaşmayı dillendiriyordu. Kendini aşmak geçmişe bakışa da bir nitelik kazandırır. Kendini daha iyi gören, muhasebesini doğru yapan, öğrenen ve birikim elde edenler oluruz. Mehtap yoldaş belki ağır sancılı bir süreç geçirdi ama her şeye rağmen hedeşediklerine ulaşmasını bildi.

Gerilla olmak, gerillaya katılmakla olmuyor. Önemli olan onun ruhunu kavramaktır. Savaşa,

partinin savaş çizgisine ve siyasetine, gerillanın Halk Savaşı stratejisi içindeki yerine, önemine, savaşın yasalarına, gerilla bölgesinin savaş şartlarına, kitle gerçekliğine, düşmana ve savaşın özgün durumlarına kadar bir dizi noktaya dair asgari kavrayışa sahip olmak gerekir. Bunlar zamanla kavranacak şeylerdir. Mehtap yoldaş bu noktalarda eksikliklerinin farkındaydı. Gerilla alanına uyum sorununu çözdükten sonra bu konular üzerine yoğunlaşmıştı. Siyasi olarak yetmezliklerini bildiği için neyle başlayacağından yana sıkıntısı olmadı. Gerilla olmanın sadece gerilla koşullarına uyum sağlamakla sınırlı olmadığını, onun ideolojik-politik özüne ulaşmanın asıl olan olduğunu kavrıyordu. Asgari olarak özgüven elde etmesi ve görevler istemesi de gerillayı daha özlüce kavramasındandı. Bir zamanlar askeri disiplinle sıkıntıları olan Mehtap yoldaş, denetleyen, sorgulayan, eleştirel davranan olmaya başlamıştı. Önemli olan insanın özgüveni, kararlılığı, azmi ve bunlarla beslenen cesaretidir. Mehtap askeri olarak da kendini geliştiren oldu. Geldiği aşama bunun somut göstergesidir. Proletarya Partisi’nin 8. Konferansıyla Halk Savaşında, gerilla savaşında ısrarın, kitlelerle bütünleşme şiarının sıcaklığında olduğumuz bir süreçte, gerilla ruhunda yönelime yanıt olanlarımızdandı Mehtap yoldaşımız. Her türden gericiliğin, tasfiyeciliğin, düşünsel dejenerasyonun, inançsızlığın yaşandığı bir dönemde, devrim yolunda inadına yürümek, savaşmak ve kararlılığı ortaya koymak, en güçlü yanıttır düşman sınıflara.

Mehtap yoldaş; inancın, kararlılığın, azmin ve özne olma bilincinin ışığında Halk Savaşı’na bağlanmaktır. Kendini aşarak yenilemenin, bir kadın olarak köhnemiş zincirleri parçalayıp, devrimci mücadelemizin öncüsü olmayı başarmanın adıdır Mehtap yoldaş. Sınırlarını aşmaktır, sistemin bedenimize, zihnimize vurduğu kabukları kırmanın adıdır. Her şeye rağmen zoru başarmanın imkansız olmadığını ve zoru başarmanın, alt etmenin içinde gelişimin olabileceğinin adıdır. Mehtap yoldaş, inandıklarının öznesi olmak için inadına yürümenin, ısrarın adıdır.

(Bir yoldaşı)