Ölümsüzleştiği tarih: 15 Ocak 1997
TKP/ML’nin önder kadrolarından olan Polat İyit, 20 yıllık devrimci yaşamı boyunca onlarca, belki yüzlerce kez ölüm denilen o bedensel engeli aşmış, Partiye, halka, devrime karşı girişilen her türlü akıma, her türlü saldırıya karşı onurluca savaşmıştır.
1979’larda İstanbul’da polisle çıkan çatışmaya girdiğinde daha çocuk denecek yaştadır. 12 Eylül AFC’sini zindanlarda karşılar. Zindan direnişlerinde Partiye, yoldaşlarına, halka ve devrime olan inancı büyütür daima. 1982’de zindandan çıkar çıkmaz kavganın ortasında yerini alır. 1 Ocak 1985 yılında tekrar tutsak düşer. Bir aydan fazla işkence tezgahlarında işkencecileri direnişi karşısında çılgına çevirir. Partiyi güçlendirmek, halka güven vermek ne ise işkencede direnmek de aynı şeydir Onun için. Tutuklanarak Metris zindanına konulur. Bir yıl sonra yeniden zindandan çıktığında Parti ağır bir süreçten geçmektedir. III. Konferans delegeleri şehit düşmüş, sol sekter bir grup Partiyi parçalamıştır. Polat İyit, Partiyi yeniden örgütleme çalışmalarında önemli görevler üstlenir. İstanbul, Adana, Mersin, Kayseri’de Partiyi yeniden örgütlemeye girişir. 1990 yılından itibaren ise Parti Üyesi olarak gerilla bölgesinde görevlendirilir. 1995’e kadar aralıksız gerilla faaliyetini sürdüren Polat İyit, 19 Nisan 1996’da tekrar tutsak düşer. İşkencehanelerde düşmanı yine yenilgiye uğratarak işkencelerden başı dik çıkar ve 3 Mayıs 1996’da tutuklanarak Sağmalcılar zindanına konulur. Devletin topyekün saldırısının bir parçası olan zindanlara yapılan saldırıların geri püskürtülmesi için başlatılan Süresiz Açlık Grevi ve Ölüm Orucu direnişinde görev alır. 12 devrimcinin şehit düşmesiyle sonuçlanan bu direnişte zaferi devrimci ve komünistler kazanmıştır. İşte Polat İyit de 69 günlük bu kavgada bedenen direncini yitirmiştir. Direnci yiten bedene hükmetmiştir kanser. Faşist TC devleti O’nun tedavisini engellemek için herşeyi yapar. Yargısız infaz mahkemeleri de dışarıda yapılan eylemlere rağmen aynı paralelde hareket eder. İstanbul 2 No’lu DGM, Adli Tıp tarafından hastalık ölümcül denmesine rağmen onu tahliye etmez ve Polat İyit, 15 Ocak 1997’de ölümsüzleşir.
1964 Dersim Ovacık doğumlu olan Polat İyit, ölümsüzleştiğinde TKP/ML MK Üyesiydi.
“Ben Polat İyit
Büyük olasılıkla 30 Aralık’ta yapılacak olan ara mahkememe gelemeyeceğim. Çapa Tıp Fakültesi ve Adli Tıp Kurumu’nun ayrı ayrı hazırlamış oldukları ve oybirliğiyle onaylamış oldukları raporu okumuşsunuzdur. Belki aklınızda kalmamıştır diye yeniden hatırlatıyorum.
Teşhis: Akciğer ve beyin kanseri. Daha sonra mide ve pankreasa sıçradı.
Hastalık: Ölümcül
Yaşam şansı: Yok
Mahkemenizin verdiği karar ise “hastalığın devlet hastanesinde tedavisi yönünde hiçbir engel olmadığı görüldüğünden tahliye talebinin reddine…
Büyük olasılıkla 28 Ocak’taki mahkemeye de gelemeyeceğim. Çünkü o süre dolduğunda ben çoktan komprador patron-ağa devletinin karanlık zindanlarını paramparça edip, önümü kesip engellemeye çalıştıkları MLM biliminin ışıklı yolunda yürüyerek Sarıgazi’yi kızıllaştırmış olacağım…”
(Polat İyit’in yazdığı ve şehit düştükten sonra İstanbul 2 No’lu DGM’de 30 Mart’ta yapılan duruşmasında yoldaşları tarafından okunan savunmadan)