Home » Samet Tosun (Bakış)
Samet Tosun

Samet Tosun (Bakış)

Ölümsüzleştiği tarih: 28 Kasım 2016

1994 Tokat/Erbaa – Sokutaş köyü doğumlu olan Samet yoldaş, Türk-Alevi milliyetinden bir aileye mensuptur. Küçük yaşına rağmen göç ettikleri İstanbul’da çalışarak aile geçimine katkı sağlayan Samet yoldaş, Sarıgazi’de TKP/ML  saflarında örgütlenmiştir. Örgütlendiğinde henüz 14 yaşında olan Samet yoldaş, bir yandan çalışarak aile geçimine katkı sağlamaya çalışmış, diğer yandan gazete dağıtımlarından, illegal kitle gösterilerine kadar aktif mücadele içerisinde yer almıştır. Yaşadığı köy daha önce de gerillaların sık gittiği bir yer olan Samet yoldaş, hiç karşılaşmamış olsa da gerillayı köylülerin anlatımlarından tanıyarak etkilenmiştir. Aile bireylerinin tümünün çalışmasına rağmen, yoksulluğun izlerini derin yaşayan Samet yoldaş, küçük yaşına ve genç-deneyimsiz bir devrimci olmasına rağmen bunun sistemle bağını kurmakta hiç de zorlanmamıştır. Ezen ve ezilen çelişkisini küçük yaşına rağmen yaşamın her alanında hisseden Samet yoldaş, bu çelişkinin ortadan kaldırılması için savaşın en keskin alanında görev almak istemiştir.

Temmuz 2012’de gerillaya katıldığında 16 yaşındadır. Buna rağmen gerilla yaşamına adapte olmakta hiç zorlanmamış ve bitmek-yorulmak bilmez emekçi özellikleri ile ön plana çıkmıştır. Dağlara kodlanmış ismiyle artık gerillanın Bakış’ı olmuştur. Deyim yerindeyse adeta gerillada büyüyen Samet yoldaş, özellikle askeri ve pratik konularda kendini sürekli geliştirmeye çalışmıştır. Kısa boyuna rağmen taşıdığı ve ‘Karayılan’ dediği Kanas silahı ile  2015 yılında, Suruç Şehitleri anısına Amutka Karakolu’nun tankına yönelik yapılan roketli eylem ile Ankara Gar katliamı anısına yapılan Amutka Güvenlik tepesine yönelik saldırı eylemi başta olmak üzere çeşitli eylemlerde görev almıştır. En son katıldığı eylem, 24 Kasım’ 2016’da Aliboğazı’nda hava saldırısında ölümsüzleşen 9 yoldaşının intikamını almak için 28 Kasım günü katıldığı eylemdir.

Samet yoldaş, 24 Kasım 2016 tarihinde Aliboğazı’na yönelik yapılan hava saldırısında Hakan (Ersin Erel) ve Aşkın (Hasan Karakoç) yoldaşlarla beraber savunma grubundadır. Yoldaşlarının ölümsüzleşmesi kinini ve öfkesini daha da artırmıştır. Aşkın ve Hakan yoldaşlarla beraber önce bulundukları savunma noktası civarında sonra ise 28 Kasım’da Aliboğazı Çırçırik köyü yakınlarında düşmanın operasyon gücüne darbeler vurarak yoldaşlarının intikamı almıştır.

İki askerin öldürüldüğü iki askerin de yaralandığı 28 Kasım 2016’da yapılan eylemin geri çekilme aşamasında düşman güçleriyle girdikleri çatışma esnasında ölümsüzleşen Samet (Bakış) yoldaş, TKP/ML militanı ve TİKKO savaşçısıydı.

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı’nın açıklamasından;

“24-28 Kasım 2016 tarihinde Dersim Aliboğazı’nda 12 halk savaşçısını ölümsüzlüğe uğurladık.

24 Kasım günü saat 13.00’da düşman, Aliboğaz üzerinde İnsansız Hava Araçları ile keşif faaliyeti yürütmüş ve bu sırada almış olduğu görüntüler sonrası saat 15.00’da bu alanları savaş uçakları ile vurmuştur. Bu saldırılar sırasında Ahmet (Yetiş YALNIZ), Munzur (Serkan LAMBA), Ferdi (Doğuş Fırat Doğan), Tuncay (Murat MUT), Orhan (Alican BULUT), Cem (Umut POLAT), Ekin (Gamze Gül KAYA), Özlem (Hatayi BALCI) ve Zilan (Esrin GÜNGÖR) yoldaşlar şehit düşmüştür.

Düşman, uçak saldırılarının hemen ardından Aliboğaz’ı kobra helikopterler ve havanlarla yoğun bir şekilde vurmuş, alana yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatmıştır. Operasyonlar devam ederken başka bir noktada konumlanan gücümüz, biri 28 Kasım’da olmak üzere iki farklı noktada düşmanın operasyon gücüne yönelik eylemler gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar sırasında düşmanın 4 ölüsü ve yaralıları olmuştur. 28 Kasım’daki eylem sırasında ise Aşkın (Hasan KARAKOÇ), Bakış (Samet TOSUN) ve Hakan (Ersin EREL) yoldaşlar şehit düşmüşlerdir.

Düşman, yapmış olduğu operasyon sırasında uçak saldırılarında şehit düşen Munzur, Ferdi, Cem, Orhan ve Tuncay yoldaşlar ile 28 Kasım’da şehit düşen Aşkın, Bakış ve Hakan yoldaşların cenazelerini almış, ancak diğer cenazelere ulaşamamıştır.

Şehit düşen diğer yoldaşlardan Zilan ve Özlem yoldaşların cenazelerini bulmamıza rağmen, Ahmet ve Ekin yoldaşların ise bedenleri uçak saldırısından kaynaklı bütünlüğünü kaybettiği için bulunamamıştır.”