Home » Ersin Erel (Hakan)
Ersin Erel

Ersin Erel (Hakan)

Ölümsüzleştiği tarih: 28 Kasım 2016

1987 Dersim-Pertek Dere Nahiyesi Vaskıvan köyü doğumlu olan Ersin yoldaş, TKP/ML ile göç ettiği Elazığ Fevzi Çakmak Mahallesi’nde ilişki kurmuştur. Öncesinde egemen yoz sistemin ciddi etkisi altında bir yaşam süren Ersin yoldaş, bu yaşamına rağmen haksızlıklara boyun eğmeyen, kabullenemeyen bir yapısıyla çevresinde tanınmaktadır. Aile çevresi nedeniyle yabancısı olmadığı Proletarya Partisi ile ilişkilenmesi, sistemin yoz kültürüne rağmen bu özelliğinin güçlü olmasından kaynaklanmıştır. Özellikle 2014 yılında DAİŞ’in Kobane’ye saldırısı ile yaşanan katliam ve vahşet, Ersin yoldaşın sorgulamalarını artırmış ve yoz yaşamdan kurtularak haksızlıklara karşı sistemle mücadele isteğini güçlendirmiştir. Bu süreç Proletarya Partisi ile yeni tanıştığı bir döneme denk gelse de savaşın en kızgın alanı olan gerilla alanında olmak istemiştir. Bu talebini yoldaşlarına ileten Ersin yoldaş,  2015 Temmuz’unda  TİKKO’ya katılmıştır. Geldiği yaşam alışkanlarının aksine yeni bir yaşamın kendisine adapte olmakta zorlanan Ersin yoldaş, kısa bir süre sonra geri gitmek istemiştir. Gönüllü katılım kadar, gönüllü ayrılmanın da esas olduğu gerilla alanından tüm ikna çabalarına rağmen içerisinde yaşadığı çok karmaşık çelişkilerle inmek üzere iken; “tekrar geri geleceğim” diyerek yoldaşlarıyla vedalaşmıştır. Bir kere dağların havasını soluyan, aşağı indikten sonra  eski yaşamına adapte olamayacağını daha fazla hisseden Ersin yoldaş, yaklaşık 2 ay sonra gerillaya yeniden ulaşarak bir daha geri dönmemek üzere tekrar silahını kuşanmıştır. Gerillada önce Azad ismini alan Ersin yoldaş Hakan Çakır’ın ölümsüzleşmesinin ardından Onun ismini alarak kendini yenilemek için tüm benliğiyle mücadele yürütmüştür.  Kısa mücadele yaşamında en önemli isteklerinden biri, düşmana darbe vurmak olmuştur. Bu isteğini ilk olarak 2016 Ekim’inde Aliboğazı Bozan yaylalarında düşmana darbe vurarak yerine getirdiğinde coşkusunun tarifi yoktur.

24 Kasım 2016 tarihinde Aliboğazı’na yönelik yapılan hava saldırısında Bakış (Samet Tosun) ve Aşkın (Hasan Karakoç) ile beraber savunma grubundadır. Yoldaşlarının ölümsüzleşmesi kinini ve öfkesini daha da artırmıştır. Aşkın ve Bakış yoldaşlarla beraber önce bulundukları savunma noktası civarında sonra ise 28 Kasım’da Aliboğazı Çırçırik köyü yakınlarında düşmanın operasyon gücüne darbeler vurarak yoldaşlarının intikamını almıştır.

İki askerin öldürüldüğü iki askerin de yaralandığı 28 Kasım 2016’da yapılan eylemin geri çekilme aşamasında düşman güçleriyle girdikleri çatışma esnasında ölümsüzleşen Ersin yoldaş, TKP/ML militanı ve TİKKO savaşçısıydı.

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı’nın açıklamasından;

“.. 24-28 Kasım 2016 tarihinde Dersim Aliboğazı’nda 12 halk savaşçısını ölümsüzlüğe uğurladık.

24 Kasım günü saat 13.00’da düşman, Aliboğaz üzerinde İnsansız Hava Araçları ile keşif faaliyeti yürütmüş ve bu sırada almış olduğu görüntüler sonrası saat 15.00’da bu alanları savaş uçakları ile vurmuştur. Bu saldırılar sırasında Ahmet (Yetiş YALNIZ), Munzur (Serkan LAMBA), Ferdi (Doğuş Fırat Doğan), Tuncay (Murat MUT), Orhan (Alican BULUT), Cem (Umut POLAT), Ekin (Gamze Gül KAYA), Özlem (Hatayi BALCI) ve Zilan (Esrin GÜNGÖR) yoldaşlar şehit düşmüştür.

Düşman, uçak saldırılarının hemen ardından Aliboğaz’ı kobra helikopterler ve havanlarla yoğun bir şekilde vurmuş, alana yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatmıştır. Operasyonlar devam ederken başka bir noktada konumlanan gücümüz, biri 28 Kasım’da olmak üzere iki farklı noktada düşmanın operasyon gücüne yönelik eylemler gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar sırasında düşmanın 4 ölüsü ve yaralıları olmuştur. 28 Kasım’daki eylem sırasında ise Aşkın (Hasan KARAKOÇ), Bakış (Samet TOSUN) ve Hakan (Ersin EREL) yoldaşlar şehit düşmüşlerdir.

Düşman, yapmış olduğu operasyon sırasında uçak saldırılarında şehit düşen Munzur, Ferdi, Cem, Orhan ve Tuncay yoldaşlar ile 28 Kasım’da şehit düşen Aşkın, Bakış ve Hakan yoldaşların cenazelerini almış, ancak diğer cenazelere ulaşamamıştır.

Şehit düşen diğer yoldaşlardan Zilan ve Özlem yoldaşların cenazelerini bulmamıza rağmen, Ahmet ve Ekin yoldaşların ise bedenleri uçak saldırısından kaynaklı bütünlüğünü kaybettiği için bulunamamıştır…”